Adnan Oktar ile ilgili dikkat çeken bir iddia da Habertürk köşe yazarı Nagehan Alçı'dan geldi. Alçı köşe yazısında, Oktar'ın, Hatay'da doktor olan ağabeyinin kızlarını da istismar ettiğini yazdı.
Alçı'nın yazısının ilgili kısmı ise şöyle;
Örgütten ayrılan ve yıllar önce yolu bu örgütle kesişip sonra ellerinden kurtulanlarla konuşuyorum. Onlardan dinledikçe hayretim artıyor. Aklın, vicdanın almadığı şeyler… Sapkınlıkta sınır tanımayan, şeytani, iğrenç, kahredici bir akıl…
Dinlediğim bir çok anekdot içinden dikkatimi çekenleri size özetlemeye çalışacağım…
90’ların başında sık olmamakla birlikte normale yakın evlilik hayatı yaşayanlar varmış. Bu birlikteliklerden çocuklar da dünyaya gelmiş. Sonra Oktar klasik anlamdaki evliliği lağvetmiş, çocuklar ortada kalmış.
Bugün bir çoğuna anneanne ya da babaanneleri bakıyor. Anne-babalarını hiçbiri tanımıyor. Bakın size beni kahreden bir olay anlatayım: Bu operasyon sırasında bugün 18 yaşında olan ve 7 yaşındayken annesinden ayrılmış bir çocuğun fotoğrafını gözaltına alınan bir anneye göstermişler. 11 yıl sonra çocuğunu ilk kez gören bir anneden ne beklersiniz? Duygulanmasını, ağlamasını değil mi? Hayır! Öz çocuğunun fotoğrafına buz gibi bir ifadeyle bakıp ‘benim inancıma göre yetişmemiş bu çocuk benim değil!’ diyerek fotoğrafı itmiş kadın!
MİDE BULANDIRICI GERÇEK
Evlilik örgütte hala var ancak tamamen göstermelik. Evli olanlar birbiriyle ilişkiye giremiyormuş. Şimdi yazacaklarım daha önce zaman zaman dile getirildi. Maalesef çok rahatsız edici ancak nasıl bir sapkınlıkla karşı karşıya olduğumuzu bilmeniz açısından önemli: Normal cinsel ilişki yasakmış. Kadınlar turnike denen tecavüz sarmalına sokuluyormuş. Hatta birçok kadın yaralanıyormuş bu esnada. Sonrasında bir tür kölelik psikolojisine girip, itaat etmeye başladıkları söyleniyor.
Bugün ekranda, Adnan Oktar’ın yanında, etrafında gördüğümüz kadınların bir kısmı bu süreçten geçmiş!