İstanbul'da yaşayan Mikail - Esra Oymak çifti, geçim sıkıntısı nedeniyle 7 ay önce 3 çocukları ile birlikte Manisa'nın Saruhanlı ilçesine yerleşti. Esra Oymak, 13 yıldır şiddet gördüğünü ileri sürdüğü gündelik işlerde çalışan eşi Mikail Oymak'a iddiaya göre, geçen 20 Kasım'da boşanmak istediğini söyledi. Bunun üzerine sinirlenen Mikail Oymak, kızlarının gözü önünde eşinin boğazını falçatayla kesti. Boğazında 15 santimetrelik kesik olan Esra Oymak, bu sırada tesadüfen evlerine gelen ve kavga seslerini duyan anne ve babası tarafından pencereden çıkartılarak kurtarıldı. Manisa Şehir Hastanesi'ne götürülen Esra Oymak'ın boğazına 15 dikiş atıldı. Oymak, tedavisinin ardından taburcu edildi. Olayın ardından gözaltına alınan Mikail Oymak ertesi gün sevk edildiği adliyede, savcılıktaki ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Esra Oymak'ın suç duyurusunda bulunması üzerine Mikail Oymak, 23 Kasım tarihinde tutuklanıp, cezaevine gönderildi. Yaşadığı dehşeti gözyaşları içerisinde anlatan Esra Oymak, eşinin elinden kaçtıktan sonra da ölüm tehditlerine maruz kaldığını belirterek, şunları söyledi: "Eşimden çok şiddet gördüm, her defasında çocuklarım için sessiz kaldım. Yaptığım hata da bu oldu. Bu hata neredeyse hayatıma mal oluyordu. Şiddet gören hiçbir kadın sessiz kalmasın. Önce tartışmaya başladık. O camdan dışarı bakarken annemlerin geldiğini görmüş. Annemlerin geldiğini görünce falçatayla yanıma geldi. Falçatayı boynuma sürecekti, elini tuttum ama gücüm yetmedi. Sol tarafımdan aşağıya doğru iyice çekti. Ondan sonra kanlar akmaya başladı. Şaşırdım, 'Yapmaz' diye düşündüm." Tekrar daha büyük bir bıçak almaya gitti. Bu arada ben de 'Anne bu adam beni kesti ne olur beni kurtarın' diye bağırmaya başladım. Bir yandan pencereyi açıp, annem ve babamın da yardımıyla kendimi dışarı attım. Biz annemle hastaneye giderken, arkamdan 'Daha öldüremedim nereye gittin Esra' diye bağırıp, peşimizden gelmek istemiş ama komşularımız engel olmuş."
Olayın çocuklarının da psikolojisinin bozulduğunu belirten Oymak, "Olay sırasında çocuklarım eşime sarılıp, 'Baba yapma, baba yapma' diye diye ağlıyordu ama hiçbir şekilde engel olamadılar. Hatta bir ara onlara bile yöneldi. Yaşadıklarımdan sonra gözüme uyku girmiyor. Psikolojim bozulduğu için olsa gerek uykumda elimi sürekli boynuma atıp, çekiyormuşum. En küçük kızım da dün yanımda yatarken uykusundan sıçrayarak uyandı." diye konuştu. Olay günü kızının yaşadıklarını görünce şok olduğunu söyleyen baba Celal Ateş, "Tam geldiğimizde kızım evin penceresindeydi. Kızımın arkasından sarılıp, bıçağı dayamıştı. Öldüreceğini söylüyordu. Kızım da karşı apartmanlardaki insanlar da 'Yapma' diye bağırıyordu. Dondum kaldım. Şoktaydım. Bir şey desem öfkeyle kızımın boğazını kesebilirdi." dedi. Kızını o halde gören anne Cemile Ateş ise "Böylelerini kesinlikle bırakmasınlar. Böyleleri çoğaldıkça kadınların ölümü de çoğalır." ifadelerini kullandı.