Sismik izolatörlü hastaneler depremi hasarsız atlattı

Yaşanan deprem felaketi sonrası depremin etkilerini önemli ölçüde azaltan sismik izolatör önem kazandı. Özellikle büyük yapılarda ve kamu alanlarında tercih edilen bu uygulama ile düşey taşıyıcılara ve/veya temellere yerleştirilen bu izolatörler sayesinde üst katlarda herhangi bir sarsıntı hissedilmiyor ya da minimum seviyeye iniyor.

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası gözler binaların dayanıklılığı ve sismik izolatör kullanımına çevrildi. Deprem sırasında, yapıya etkiyen deprem yüklerini ve ivmeleri büyük ölçüde azaltan bu izolatörler depremde insan yaşamı için bir gereklilik haline geldi. Bu izolatörler, proje ve uygulamaları doğru yapıldığı taktirde, deprem sırasında can ve mal kaybını önlüyor.

Hastanelerde sismik izolatör zaruret haline geldi

Kahramanmaraş merkezli depremlerden eklinen bölgelerdeki, Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, Gaziantep İnayet Topçu Hastanesi ve Adana Şehir Hastanesi sismik izolatörler sayesinde depremi hasarsız atlattı.

Bugüne kadar 4 şehir hastanesinin mühendislik proje planlarını yapan ve deprem izolatör sistemini kuran Rönesans Holding Mühendislik Grup Başkanı Serdar Binzet, Elazıg’da inşa ettikleri Fethi Sekin Şehir Hastanesinin depremden neden etkilenmediğini anlattı. Binzet, “Binayı tasarlarken uzmanların yaptığı araştırmalara göre 2475 yılında bölgede yaşanabilecek en güçlü deprem baz alındı. Bu da 0.69G’lik bir kuvvete denk geliyordu. Biz de bu hesaba göre hastanemizi tasarladık ve 872 sismik deprem izolatörü yerleştirdik” dedi.

2068 sismik izolatörle dünyanın en büyüğü

Tedavi gören hastaların ameliyatların ve diğer tedavilerinin kesintiye uğramaması gerektiğini belirten Serdar Binzet, "Deprem sonrası, hastanelerde hasar meydana gelmemesinin yanında, duvarlar, tavanlar, malzemelerin olduğu raflar ve medikal ekipmanlar gibi yapısal olmayan elemanların da işlevlerini sürdürmesi beklenmelidir. Diğer bir değişle, deprem sırasında hedeflenen performans operasyonel yani yapı içerisindeki operasyonların devam edebilmesi olarak adlandırılabilir. sorunlara çözüm olarak yapı statiği açısından en etkin yöntem deprem yalıtımı yani izolatör sistemleridir. Rönesans Holding olarak, bizler de tasarımını ve inşaatını, yüksek riskli deprem bölgelerinde tamamladığımız hastanelerimizde bu yöntemi kullandık." dedi.

Bu Rönesans Holding’in inşa ettiği diğer hastanelerde de bu sistemin kullanıldığına dikkat çeken Binzet,“2068 sismik izolatörü bulunan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi dünyanın en büyük sismik izolatörlü binası ünvanına sahip. İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi tasarımı, REDi (Resilience based Earthquake Design Initiative) yani deprem dayanıklılık Platinum sertifikası almaya hak kazanmıştır. Bu yapı şu anda dünyadaki en büyük ve en çok izolatöre sahip yapıdır. İzolatörü bulunan yapılarımızın en önemli özelliklerinden bir tanesi de Avrupa ve Türk deprem sanemlerinde şart koşulmamasına rağmen, yapıda kullanılan tüm izolatörler yapıyı etkileyecek deprem yükleri altında tek tek test edilmiştir. Testler, San Diego Üniversitesi'nde deneyimli Türk ve Amerikan profesörlerinin gözetimi ve onayları altında tamamlanmıştır." ifadelerini kullandı.