Son yıllarda estetik alanında sıkça bahsedilen yüze eksozom tedavisi, cilt yenileme ve gençleştirme alanında devrim niteliğinde bir yöntem olarak öne çıkıyor. Yüz cildinde hücresel düzeyde gençleşme, onarım sağlayan bu uygulama, yaşlanma belirtileri, cilt tonu düzensizlikleri, kırışıklıklar ve sivilce izleri gibi birçok problemi doğal yollarla ortadan kaldırmayı hedefliyor. Kök Hücre Tedavisi konusunda çalışmaları ile tanınan Dr. Yüksel Büküşoğlu yüze eksozom tedavisi ile yapılan yüz ve cilt gençleştirme yöntemi hakkında bilgiler verdi. Dr. Yüksel Büküşoğlu:
“Eksozomlar, kök hücrelerden salınan ve hücreler arası iletişimi sağlayan, vücudun kendi onarım mekanizmasını aktive eden mikroskobik yapılar olarak tanımlanıyor. Bu biyolojik yapı taşları, kök hücrelerden elde edilerek doğrudan cilde uygulanıyor. Yüze eksozom tedavisi yüz cildinde kolajen üretimini artıyor, cildin elastikiyeti ve nem dengesi yeniden sağlanıyor. Böylece, daha sıkı, parlak ve sağlıklı bir cilt görünümü elde ediliyor.
Özellikle kök hücre kaynaklı eksozomların yüze uygulanması, cildin yaşlanma belirtilerine karşı savunmasını güçlendirirken aynı zamanda cilt dokusunu yenileyerek sağlıklı ve genç bir görünüm kazandırıyor.
Yüze eksozom tedavisi ince çizgilerin görünümünü azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda cilt tonunu eşitleme, elastikiyet kazandırma ve lekelerin görünümünü hafifletmede etkili sonuçlar sunuyor. Uygulama sonrası hastaların büyük çoğunluğu ciltlerinde ışıltı, tazelik ve yumuşaklık fark ettiklerini belirtiyor. Yüze eksozom tedavisi sonrası kırışıklık ve cilt tonunda gözle görülür iyileşme sağlıyor.”
Kolay Uygulama, Hızlı Sonuçlar
Uygulama genellikle mikroiğneleme veya mezoterapi yöntemleri ile gerçekleştirildiği için hem ağrısız hem de hızlı bir iyileşme süreci sunuyor. Genellikle mezoterapi veya mikro iğneleme teknikleriyle uygulanan eksozomlar, cildin alt katmanlarına nüfuz ederek derinlemesine etki gösteriyor. Kısa sürede etkili sonuçlar alınan bu yöntem, cerrahi işlem gerektirmemesi nedeniyle estetik müdahaleye mesafeli duranlar için de cazip bir alternatif oluşturuyor. Kişiler işlem sonrası kısa sürede günlük hayatlarına dönebiliyor. Tedavi sırasında kullanılan içerikler hastanın vücudu ile biyolojik uyum içinde olduğundan, alerjik reaksiyon riski minimal düzeyde kalıyor. Klinik çalışmalar, tedavi sonrası kızarıklık, hafif şişlik gibi geçici semptomların genellikle 24 saat içinde kaybolduğunu gösteriyor.
Kimler İçin Uygun?
Yüze eksozom tedavisi yaşlanma belirtileri, sivilce izleri, cilt tonu düzensizlikleri ya da nem kaybı gibi sorunları olan bireylerde etkili sonuçlar verirken, sağlıklı bireylerde de cilt kalitesini koruma ve artırma amacıyla uygulanabiliyor.
Klinik çalışmalar, eksozom tedavisinin sadece estetik amaçlı değil, aynı zamanda akne, rosacea ve sedef gibi bazı dermatolojik hastalıkların tedavisinde de etkili olabileceğini gösteriyor. Doğal içerikli oluşu sayesinde alerji ve yan etki riski oldukça düşük olan bu yöntem, farklı yaş ve cilt tiplerine uygun şekilde kişiselleştirilebiliyor.
Yüze eksozom yaptıranların yorumları da bu tedaviye olan ilgiyi artırıyor. Tedavi sonrasında cildinde belirgin bir canlılık, pürüzsüzlük ve gençleşme gözlemleyen hastalar, uygulamadan memnun kaldıklarını belirtiyor. Eksozom tedavisi yaptıranların yorumları hem estetik hem de gençleştiren tıbbi faydaları sayesinde bu yöntemin modern estetik uygulamaların arasında hızla en çok tercih edilen uygulama olmasına yol açmış durumda. Özellikle düzenli uygulamalarla kalıcılığı artan sonuçlar sayesinde eksozom tedavisi, estetik dünyasında yükselen bir trend haline getiriyor.
